Logo
TR
Loading...

Bölüm 7

Orien toplantı odasında ayakta; takım elbisesinin kenarları düzensiz, kravatı gevşemiş, koyu saçları fırtına grisi gözlerine dağınık bir şekilde düşüyor. Çenesi sıkılı, Lysa duvara yansıtılan rakamları okurken—silüeti soğuk mavi ekranın önünde keskin ve kusursuz. Dudakları hareket ediyor, artık kendisinin de inanmadığı cümleleri tekrarlıyor, ama omuzları dimdik, ceketi pırıl pırıl; duruşu bir an bile bozulmuyor, odadaki sessizlik zehirli bir hal alsa da. Marin, cilalı masanın üzerinden tek bir belgeyi kaydırıyor. Orada, kalın harflerle, gerçek göz kamaştırıyor: Lysa’nın ihaneti, tüm çıplaklığıyla ortaya serilmiş; yıllardır bu ekibi bir arada tutan o kırılgan güvenle birlikte. Orien’in nabzı derisinin altında çılgınca atıyor. Lysa’ya bakıyor, bir zamanlar birlikte dünyalar kurduğu kadını arıyor, ama karşısında sadece cam gibi bir soğukkanlılık ve çenesinde belli belirsiz bir titreme buluyor.

Selene kapının yanında, ince kollarını göğsüne sımsıkı sarmış, siyah kapüşonlusu boğazına kadar çekili; kumaşı kavradığı yerde parmak eklemleri bembeyaz. Orien’i izliyor, vücudundaki her kas gergin, nefesi yüzeysel. İçinde bir adalet duygusu dönüyor, ama altında bir sızı var—adalet istemişti, böylesine bir ifşa değil. Jorel, o alaycı gülümsemesi ve kendine güveniyle, Selene’in arkasında duruyor; odadaki havadaki değişimi hissedince kaşları çatılıyor. Lysa’ya, sonra telefonuna bakıyor; bakışında zehirli bir kararlılık sertleşiyor.

Kimse konuşmuyor. Sadece Lysa’nın tabletinin elinden kayıp yere çarpması duyuluyor—tek, istemsiz bir duygu patlaması. Başını kaldırdığında, maskesi tamamen düşüyor. Gözleri kocaman, dolu dolu; Orien’le Selene arasında gidip geliyor, sonra Marin’de sabitleniyor—ihanet tam ve geri dönüşsüz. “Bunu mu istediniz?” Sesi duman gibi, titrek. “Bir kan dökümü mü?” Oda daralıyor, her nefes yasla ağırlaşıyor.

Orien, Lysa’ya doğru yaklaşıyor; hareketleri yavaş, hâlâ sevdiği yaralı bir hayvana yaklaşır gibi. “Neden bana söylemedin?” Sözleri, niyetinden daha yumuşak çıkıyor. “Başka bir yol bulabilirdik.” Lysa’nın elleri yanında açılıp kapanıyor—şimdi titriyor, mantığın kalkanı paramparça. “Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun. Hiç bilmedin.” Boğazındaki acı çıplak, floresan ışıkların altında tüm o kusursuzluğu dağılıyor. Orien’in yüzü buruşuyor; öfke ve özlem içinde savaşıyor. Bastırmaya çalışıyor—ama başaramıyor.

Hiçbir uyarı olmadan, Orien onu kendine çekip öpüyor; bu, affetmekten çok uzak bir öpücük. Bedenleri çarpışıyor, her dokunuşta eski yaralar ve öfke; Lysa’nın dudakları onunkinin üzerinde sıcak ve telaşlı, Orien’in parmakları buzun altından bir sıcaklık, bir gerçeklik arıyor. Lysa geri itiyor, tırnakları Orien’in omzunda yarım aylar bırakıyor, ağzı onun dişlerinde bir hıçkırıkla çözülüyor. Birlikte yan odadaki ofise sendeleyerek giriyorlar; artık sadece cam duvarlar var aralarında, dışarıda ise sessizliğin içinde atan kalpler. Kıyafetler aceleyle gevşiyor, Lysa’nın bluzu yarı açık, Orien’in gömleği dışarıda; bedenleri, sadece eski sevgililerin bildiği o çaresizlikle birbirini buluyor. Lysa’nın saçları Orien’in yanağında dağılmış, Orien’in sesi adını fısıldıyor—yarı lanet, yarı yakarış. Gözyaşları terle karışıyor; bir araya geldiklerinde, bu hem bir veda, hem de bir tanıma—bir şey kırılıyor, onarılamaz bir şey. Lysa’nın nefesi Orien’in boynunda titriyor: “Üzgünüm. Tanrım Orien, çok üzgünüm.” Orien’in cevabı sessizlik, bir titreme, pişmanlık ve kayıp yılların tadında son bir öpücük.

Orien onu orada, ikisi de sarsılmış ve yarı giyinik halde bırakıp çıktığında, artık geri dönüş yok. Lysa, boş toplantı odasında oturuyor; ceketi bir zırh gibi omuzlarında, maskarası akmış, elleri kucağında kenetlenmiş. Marin koridordan izliyor, bakışları okunmaz, şimdiden bir sonraki adımı planlıyor.

Selene, Orien’i koridorda buluyor; saçları dağılmış, dudakları morarmış, gözleri yaşlı ve uzak. Selene tereddüt ediyor, sonra elini uzatıyor. Orien irkiliyor—çok hafifçe—ama Selene’in yaklaşmasına izin veriyor, parmakları titreyerek birleşiyor. Uzakta, Jorel’in yükselen sesi Lysa’nın ofisinden patlıyor—bir fırtına kopuyor.

Ve Orien her şeyin bittiğini sandığı anda, telefonu titriyor: Tek bir mesaj. Jorel’in tehdidi—ekran görüntüleri, kanıtlar, şu kelimeler: “Buluşmazsan herkese açıklarım.”

Orien’in kalbi duruyor. İhanet asla bitmez.

Devam edecek...

Doğaçlama Değişkenler

88%