Logo
TR
Loading...

Bölüm 7

Varik, yarı karanlık depo garajında ayakta duruyor; öfkesi, kontrol altındaki hareketlerinin hemen altında kaynıyor. Çenesi kilitli, siyah saçları dışarıdaki çiselenen yağmurdan ıslak, iş gömleği buruşuk, kolları gergin ön kollarının üstüne kadar sıvanmış. Gözleri, gece kadar koyu ve huzursuz, Solenne’i izliyor; o içeri adım atarken, kıvırcık saçları dağınık, lacivert üniforma ceketi zayıf bedenine fazla büyük. Solenne not defterini sıkı sıkı tutuyor—parmakları titriyor, bunu zar zor gizleyebiliyor. Uzak otobüs motorlarının yankısı, ikisinin de göğsünde çarpan kalplerinin sesiyle neredeyse bastırılmış, düşük ve uğultulu bir fon.

Adını söylemiyor, sadece bakıyor ona—gözleri cam gibi, yanakları ateş gibi. “Hiç sevdin mi beni, Varik? Yoksa sadece beni elinde tutma fikrini mi sevdin?” Sesi sorunun etrafında çatlıyor, öylesine kısık ki bir itiraf sanılabilir.

Varik ona doğru ilerliyor, yavaş ama çaresiz, nefesi hızlanıyor. “Biliyorsun sevdim. Hâlâ—” Kendini durduruyor, dudakları geriliyor, sanki kelimeler yara açacakmış gibi. Bir an öylece kalıyorlar, aralarındaki acı uzayıp gidiyor. Varik onun titreyen elini, başını öne eğişini, kirpiklerinde birikmiş yaşları izliyor.

İkisi de geri çekilmeye karar veremeden, Solenne not defterini göğsüne fırlatıyor. “Beni kırdın,” diye fısıldıyor. “Bizi mahvedenin ben olduğuna inanmama izin verdin.”

Varik defteri yakalıyor, parmak uçları Solenne’in eline hafifçe dokunuyor. O temas, çözülmemiş her şeyin nabzı gibi çarpıyor. Defteri yere bırakıyor, yaklaşıyor ve tek, kesik bir hareketle Solenne’i arkasındaki soğuk, boş otobüsün metaline yaslıyor. Sesi kısık ve boğuk. “Seni sevmekten hiç vazgeçmedim. Yanımda kalman için her şeyi yaparım. Her şeyi.”

Solenne’in nefesi düzensiz, nabzı boynunda atıyor. Elleri Varik’in gömleğine sıkıca yapışıyor, kalbinin üstünde kumaşı buruşturuyor. “Bu aşk değil, Varik. Bu—” Sözleri yarıda kalıyor, çünkü Varik onu öpüyor—sert ve arayış dolu, acı ve özlem bir anda dökülüyor. Solenne de aynı güçle karşılık veriyor, alt dudağını ısırıyor, tuzu, gözyaşını ve yağmuru tadıyor. Varik’in eli saçında, Solenne’in bacağı onun kalçasına dolanıyor, öpüşmeleri aylarca kaçındıkları her şeyle vahşi ve yaralı bir hâl alıyor.

Birden bir ses gerilimi yarıyor—“Onun adına karar veremezsin, Varik.” Breslan gölgelerden çıkıyor, geniş omuzları yağ lekeli polo tişörtünün altında gergin, mavi gözleri fırtına gibi. Yanında Jyndra duruyor, dudakları kıpkırmızı ve yarı ısırılmış, kolları göğsünde sımsıkı. Bu kez küçük, kararsız görünüyor; bakışında savunmasız bir şey parlıyor.

Solenne, Varik’in kollarından sıyrılıyor, nefes nefese ve yüzü kızarmış, bir eli koruyucu bir şekilde boğazında asılı kalıyor. Breslan’ın gözlerine bakıyor; yüzünde suçluluk ve özlem savaşıyor. “Haklısınız. Hepiniz.” Sesi artık daha sağlam, bedeni adrenalinle titriyor. “Sürekli tek bir suçlu varmış gibi davranıyoruz ama aslında birbirimizi yavaş yavaş tüketiyoruz.”

Jyndra’nın maskesi sonunda düşüyor. “Belki de biri beni durduracak kadar umursar mı diye görmek istedim.” Rimeli akmış, sesi utançtan kısık. Breslan ona uzanıyor—çekingen, sanki Jyndra kırılacakmış gibi. Jyndra onun dokunuşuna yaslanıyor, neredeyse çöker gibi, Breslan onu kendine çekiyor, avucu ensesinde nazikçe.

Nefes kesen yarım dakika boyunca kimse konuşmuyor. Sadece soluklarının titrek sesi ve uzaktan gelen ayak sesleri duyuluyor.

Sonra bir alarmın çığlığı sessizliği parçalıyor. Kırmızı ışıklar dönmeye başlıyor, gölgeler yüzlerinde dans ediyor. Bir anons yankılanıyor—“Derhal tahliye edin. Bakım alanında tehlike var. Tekrar ediyorum—derhal tahliye edin.”

Panik her yeri sarıyor. Solenne, Varik’in koluna yapışıyor, gözleri kocaman, korkudan bembeyaz. Breslan, Jyndra’yı çıkışa çekiyor, parmakları birbirine kenetlenmiş. Dördü garajdan dışarı fırlarken, arkalarında bir patlama oluyor—metal bükülüyor, camlar tuzla buz. Solenne sendeleyip düşerken, Varik onu tam zamanında yakalıyor, kolları Solenne’i yere çakılmaktan kurtarıyor; dünya kontrolden çıkarken ona tutunuyor.

Kaosun içinde—sirene sesleri, bağırışlar, dumanın acı yakıcılığı—bir kişi eksik. Jyndra arkasına dönüyor, yüzü bembeyaz. “Breslan nerede?”

Solenne’in kalbi duracak gibi oluyor. Varik’in tutuşu sıkılaşıyor, gözleri korkudan delirmiş.

Boğucu dumanların ve bükülmüş çeliğin ardında, Breslan kaybolmuş.

Devam edecek...

Terminal Kalpler

88%